Facebook'ta, Twitter'da veya benzer bir ağda yazacağınız tek cümle, bakın başınıza ne işler açabilir

İnternet üzerindeki sosyal ağlar sanal gibi gözükse de, kullanıcıların gafları ve sonuçları gayet gerçek!

İnternete "sanal" etiketini ilk kim yapıştırdı bilemiyoruz, ancak bilgisayarların nasıl çalıştığı hakkında en küçük fikri olmadığına eminiz! İnternette yaptığınız herşeyin kaydı tutulur, yazdıklarınız, çizdikleriniz, yükledikleriniz buhar olup gitmez. İnternetin çalışabilmesi için elzemdir bu, bilgisayarlar herşeyin kaydını tutmak zorundadır.

Sosyal ağlar üzerinde birşeyler yazıp çizmek, suya yazı yazmak gibi değildir. İnsanlar çoğu zaman yazdıkları cümle ekrandan kaybolunca tamamen silinip gittiğini zannederler. Bazıları ise basitçe söylemek gerekirse, gerçek sosyal hayatta da pek iyi değildirler ve haliyle bu beceriksizliklerini internete de taşırlar.

Şimdi size Twitter, Facebook ve Google gibi sosyal ağlar üzerinde, hem kullanıcılar, hem de firmaların bizzat kendileri tarafından kırılan potlardan bazı örnekler vereceğiz. Eğer insanlar birşey yapmadan önce biraz düşünselerdi, eminiz ki bu gaflar engellenebilirdi.

Kiracının Felaketi

Chicago şehrinde yaşayan Amanda Bonnen, oturduğu kiralık dairenin durumuyla ilgili şakayla karışık bir Twitter yorumu atınca, başı ciddi belaya girdi. Daireyi küflü bulduğunu söyleyen Bonnen, kısa bir süre sonra ev sahibi olan Horizon Group'tan yüklü bir manevi taminat davası yedi! Neyse ki davaya bakan yargıç, Bonnen'in Twitter yorumunun kesin bir hakaret içermediğine hüküm verdi. Aksi takdirde Bonnen hem evsiz kalacak, hem de ekonomik yıkıma uğrayacaktı!




Cenazeden Canlı Yayın

Colorado kökenli Rocky Mountain News sitesi, acı bir tecrübeden sonra hayattaki her olayın Twitter üzerinden naklen yayınlanamayacağını öğrendi. Dondurma almak için beklerken bir araba tarafından ezilen 3 yaşındaki Marten Kudlis'in cenazesine giden muhabirin 140 karakterlik kısa mesajları, izleyiciler tarafından soğuk ve insanlıktan uzak bulunarak protesto edildi. Şüphesiz 140 karaktere çok fazla duygu sıkıştırmak mümkün değil, ama zaten tüm bunlara ne gerek vardı ki?

Google'ın Buzz'ı

Twitter ve Facebook'un çektiği ilgiden kendine pay almaya karar veren Google, Buzz ile kullanıcıların gözünü çelmeye çalıştı. Ne var ki uygulama daha hizmete girerken çok ciddi bir pot kırdı ve insanların tepkisini aldı. Kullanıcıların Gmail hesaplarını kullanarak birbirlerini otomatikman bulmalarını amaçlayan Buzz, bazı insanların birbirini bulmak istemeyebileceği gerçeğini gözardı etmişti! Sonuçta büyük tepki alan Google, hata yaptığını kabul etmek zorunda kaldı.




Sıkıcı Bir Meslek


Yorucu bir günün ardından eve gelip bilgisayarının başına geçen Kimberley Swann, Facebook hesabında işi ve firması hakkında şikayet ederek rahatlamayı seçti. Ne var ki bilmediği bir şey vardı, o da firmasının sahte bir Facebook kimliği kullanarak tüm çalışanlarını kontrol altında tuttuğuydu! İşi hakkında yazdığı yorumların üzerinden bir hafta geçmeden müdürü Swann'ı ofisine çağırdı ve çıkışını verdi. Üstelik anlaşılan bugünlerde pek çok firma aynı yöntemi uyguluyor!


İşten Kaçarken Facebook'a Tutulmak


İsviçre'de faliyet gösteren bir firmanın personel bürosu, o gün migren ağrısı yüzünden işe gelemeyeceğini bildiren bir kadın çalışanı işten çıkardı. Kadın tüm gün karanlık bir odada uyuması gerektiğini ve bilgisayar kullanacak halde olmadığını bildirmişti. Ancak buna rağmen Facebook sayfasında bolca aktivite görülüyordu! Şirket bu durumun güven kaybı yarattığını bahane ederek çalışanını işten çıkardı!


Chiponline

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top